Güzel bir mera vardı ve o merada koyunlarla keçiler, huzur içinde otluyordu. Ummadıkları anda kurt geldi, bir koyunu çekip götürdü.
``Mee! Meeee!`` diyerek bağırıştı koyunlar.
Birgün, yine otluyorlardı güzel merada. Kurt, yine geldi. Sürünün kenarında kalmış keçiyi kapıp götürdü.
Bu sefer keçiler bağırıştı ``Mee! Meeee!`` diyerek.
Derken bu, alışkanlık oldu. Koyunların da, keçilerin de mutluluğu, mutsuzluğa dönüştü. Ağlaşıp duruyorlardı. Kayıpları içlerine sindiremiyen koyunların beyi ile keçilerin beyi bir araya geldiler. Kurdun kötülüğüne nasıl çözüm bulalım diye dertleştiler.
Tilki`ye danışmaya karar verdi Koyunbeyi ile Keçibeyi. Bulundukları meranın arka yamacına gidip Tilki`nin yuvasını tıkladılar:
``Derdimize bir çare Tilki Kardeş!`` diyerek içeri girdiler.
Tilki, oturduğu yerde sağa-sola kuyruğunu sallıyordu;
``Söyleyin kardeşler!`` dedi. ``Sizin nasıl bir derdiniz var ki buraya kadar geldiniz!``
Koyunbeyi, kurdun yaptığını anlatı. ``Onun şerrinden korunmak için çare söyle Tilki Kardeş`` dedi.
Tilki, ön eliyle başını kaşıyıp;
``Birliktelik kursanıza kardeşler!`` dedi. ``Kenetlenin, aranızda açıklık kalmasına fırsat vermeyin!``
Koyunbeyi ile Keçibeyi ``Tamam`` dediler; `meee` sesleriyle Tilki`nin yuvasını terk ettiler.
* * *
Aradan biraz zaman geçmişti ki, Tilki, Koyunbeyi ile Keçibeyi`nin süklüm-püklüm yuvasının önünde durduklarını gördü. Onlara;
``Hayrola kardeşler!`` diyerek mimik etti. ``O derdiniz bitti de diğeri mi başladı?``
Koyunbeyi;
``Yok, Tilki Kardeş!`` diyerek sızlandı. ``Derdimiz devam ediyor. Kurt, aramıza dalıyor, her dalışında da bir koyun veya bir keçi kapıp götürüyor.``
Tilki;
``Peki, dediğimi yapmadınız mı?`` diye sordu.
Koyunbeyi;
``Yaptık Tilki Kardeş!`` diye cevap verdi. ``Meraya çıktık. Bir de olduk, beraber de olduk, kurdun şerrinden kurtulamadık!``
Tilki, karşısında duran Koyunbeyi ile Keçibeyi`ni bir müddet seyretti. Sonra;
``Durum anlaşılmıştır kardeşler!`` dedi. ``Siz, bir olmuş, beraber olmuşsunuz besbelli. Ama, önemli şeyi unutmuş akıllı olamamışsınız!``
İbrahim Faik Bayav
(17 Mart 1995)